ÖZEL TASARIM OM TABLO
• Renk : Siyah Mat Fırın Boya
• 1.5mm metal malzeme
• Ürün ölçüsü 50 x 50 cm
• Askı aparatı ile duvara kolay asma imkanı
• Duvar ile ara mesafe 2cm
• Dayanıklı, çevreye duyarlı ve kolay temizleme imkânı sunan dekoratif metal duvar tabloları uzun yıllar kullanabilirsiniz.
• Özel tasarım metal duvar tablolarımızı duvara çivi ya da vida yardımıyla montaja gerek duyulmadan kolayca asabilirsiniz.
• Vida ve Dubel Tarafımızdan yollanacaktır
• Yüksek kaliteli çelik malzeme ile çeliğin gücünü ve sağlamlığını tablolarımıza yansıttık
Yoga hakkında biraz okuyan veya bilgi sahibi olan bir kişinin ilk karşılaştığı sembol “\” dur. Yoga seanslarında kullanılan ilk mantra “Om” dur. Her zaman bir soru işareti olarak kalmıştır bu sembol ve mantra. Nedir Om?
Yoga’ya 2001 senesinde başladıktan birkaç ay sonra yeni bir yoga eğitmenine gitmeye başlamıştım. Çok bilgili biriydi. Evinin üst katında Yoga yapıyorduk. Huzurluydum, mutluydum. İşten çıkar çıkmaz haftada bir arabama atlayıp hocamın evinin yolunu tutuyordum. İçimde merak da vardı tabii ki. O kadar heyecanlı ve bilgiye açtım ki, çevremdeki herşeye dikkat etmeye çalışıyordum. Buda heykeli, tütsüler, fonda çalan rahatlatıcı müzik. Kimse birbiri ile konuşmuyor, kimse birbirine bakmıyor ama benimki merak işte, “yanımdaki ne kadar esnek, ben ne kadar esneğim”, “Hoca beğendi mi acaba yaptığım hareketi” gibi abuk sabuk düşünceler. Abuk sabuk ama çoğumuzun halen içine düştüğü bir tuzak bu aslında.
Kardeşim sustur zihnini yoga yapmana bak, sanane elalemden diyorum ama ara sıra yenik düşüyorum yine. Günlerden bir gün yoga yaptığımız yerde hocamız bir poster asmış. Üzerinde kocaman bir Om sembolü. Görüyorum bu sembolü ama nedir bilmiyorum. Merak ediyorum. Hoşuma gidiyor. Farklı bir çekiciliği var. İnsanlar takılarını takıyor, t-shirtlerini giyiyor. Acaba ne, acaba ne? En sonunda merakıma yenik düşüyorum ve hocama soruyorum. “Hocam nedir bu sembol?” Hiç düşünmeden cevap veriyor, “Daha çok erken öğrenmen için”. İçimde bir kuşku, bir kuruntu, ben acaba bir tarikata mı geldim, neden bu kadar gizli, neden öğrenemiyorum. O gün bugündür araştırıyorum. Yazılan çizilen hiç bitmiyor. Üzerine fazla konuşulmaz, hani denir ya “Anlatılmaz, yaşanır” işte bu Om böyle birşey.
Bulduğum her yazıyı okumaya çalışıyorum ama dediğim gibi sonu yok fakat anlatılacak da fazla birşey yok. Nacizane bilgilerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Om veya Aum şeklinde çeşitli yerlerde karşımıza çıkar. Aslında yazılışı Om’dur fakat O harfi Sanskritçe’de AU sesi olarak söylenir. Bu sebeple internette arandığında her iki yazılışı ile de karşımıza çıkmakta.
Om hecesi pek çok metinde yer alır. Upanishadlar’da Mandukya Upanishad tamamen Om üzerine yazılmıştır.
1. Bütün bu dünya Om hecesinden ibarettir. Onu şöyle açıklarız: Geçmiş, bugün ve gelecek. Herşey sadece Om’dur. Bu üç zaman parçasından fazlası da Om’dur.
2. Aynı şekilde, herşey Brahma’dır. Bu Atman denilen öz Brahma’dır. Atman’ın dört yönü vardır.
3. Birinci yön, dıştan kavrayan ve yedi uzuv, on dokuz ağızla büyük nesnelerden zevk sağlayan uyanık yaşam alanındaki Vaişvanara’dır.
4. İkinci yön, içten kavrayan ve yedi uzuv, ondokuz ağızla ince nesnelerden zevk sağlayan uyuyan yaşam alanındaki Taicasa’dır.
5. Uyurken rüya görmeyen, hiçbirşey hissetmeyen kişi, derin uykuda demektir. Üçüncü yön, tatların birleştiği, hazla dolu ve hazdan zevk alan, belirsiz çoklukları kavrayan ve belirli kavrayışların yolunu açan Pracna yaşam alanıdır.
6. Bu, onları bilen,onları içten kontrol eden, onların kaynağı olan, onları başlatan ve çözen Tanrı’dır.
7. Dördüncüsü ne içten ne de dıştan kavranan, ne uyku ne de uyanıklıkla kavranan, ne belirsiz bir kavrama yığını ne de ortak bir kavrama veya kavramama değildir; bilge kişi böyle söyler. O görülmeyen, ilişkisiz, kavranamaz, anlaşılamaz, hayal edilemez, tarif edilemezdir. O bilincin her durumuna uyan kendini kavramış bir özdür. Tüm olgular onda biter. O huzurdur, o mutluluktur, o ikiliksizliktir. Bu Atman’dır ve onu kavramak mümkündür.
8. Atman, Om hecesi tek bir hece olduğunda onunla özdeştir. Om hecesi parçalardan oluştuğunda ise Atman’ın yönleri parçalarla, parçalar yönlerle özdeştir. Om’un parçaları A, U ve M’dir.
9. Alanındaki uyanma durumunda Vaişvanara Om hecesinin ilk parçası A’dır. Çünkü bunların ikisi de her şeyi saran ve bir başlangıcı olandır. Bunu bilen kişi her isteğine kavuşur ve ilk olur.
10. Alanındaki rüyalı uyku durumunda Om hecesinin ikinci parçası U’dur; o yüksek ve arada olandır. Bunu bilen bilgisini yükseltir ve dengede olur. Ailesinde doğup da Brahma’yı bilmeyen olmaz.
11. Alanı derin uyku durumunda Om hecesinin üçüncü parçası M’dir; o diğerlerinin sınırı ve sonudur. Bunu bilen kişi bilgisiyle her şeyi ölçer ve her şeyi içine alır.
12. Om hecesinin parçalanmadan görünümü dördüncüsüdür. Doğaüstü, görüntüsüz, sevecen ve ikincisizdir. Bu Om Atman’ın ta kendisidir. Bunu bilen kişi benliğiyle özüne karışır.
Praşna Upanishad’da şöyle yazar:
*Om hecesi bir destektir;onu bilen huzura, güvene, ölümsüzlüğe ve korkusuzluğa kavuşur.
Katha Upanishad içerisinde bir bölümde şöyle yazar:
1. Bütün Vedaların naklettiği, bütün çileciliklerin gereksinim duyduğu, dinsel öğrencilik yaşanyanlara elzem olan sözcüğü sana açıklıyorum: Bu sözcük Om’dur.
2. Bu hece gerçekten de Brahma’dır!Bu hece gerçekten de en yücedir! Bu heceyi bilenin her isteği yerine gelir!
3. O en iyi dayanaktır. O en yüce dayanaktır. Bu dayanağı bilen, Brahma dünyasında mutlu olur.
\Om sembolü, Brahman’ı temsil eden kutsal hecedir. (Brahman, Hint felsefesi geleneğinde, hem içkin hem de aşkın olan, hem evrende ve hem de kendisinde varolan en yüksek varlığa kendisiyle birleşmenin nihai ve en yüksek hedef olarak addedildiği dünya ruhudur.)
\Hindu geleneğine göre Om hecesi Tanrı’yı simgeler. Om hecesi içten veya sesli tekrarlandığında Tanrı anılır. Om Tanrı’nın görünen ve görünmeyen yüzüdür.
\Pranava olarak bilinir. “Prana” nefes, “van” yayılmaktır. “Yaşamımıza, nefesimize yayılan” demektir.
\Hint mitolojisinde Om hecesi Trimurti’yi (Tanrı üçlemesini) simgeler. Koruyucu Vishnu, yaratıcı Brahma ve yok edici Şiva.
\Om hecesi geçmiş, şimdi ve gelecektir.
\Hinduizm’de her yeni doğan bebek kutsanır ve dilinin üzerine bal ile Om sembolü yazılır. Bu şekilde her hintli hayata bu sembol ile başlar.
\Hinduizm’de günlük hayatta da bu sembol kullanılır. Mektupların başında hatta her cümlenin başında Om sembolü yer alır. Hatta çoğu kişi kolye olarak üzerinde Om sembolünü taşır.
\Om sadece bir kelime veya hece değil din, dil ve ırk ayrımını dahi aşan bir ses ve tınıdır.
\Om hecesinin bütün seslerin özü olduğu söylenir. Tüm sesler bu titreşimden meydana gelmiştir. Hatta internetten araştırmalarım sonucu ulaştığım birkaç metinde dünyanın oluşumunda çıkan patlama sesinin de Om ile aynı titreşimde olduğu yazmaktad