Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti
Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti

Siyah Yaşam Döngüsü Metal Tablo Seti (YC-1022.24.SYH)

İndirim Oranı : %15 İndirim
Fiyat : ₺1.394,99(KDV Dahil)
İndirimli : ₺1.185,74(KDV Dahil)
:

YAŞAM DÖNGÜSÜ METAL TABLO

( Yaşam Çiçeği - Atlantis Mandalası - Sri Yantra - Torus )

 

  • Renk SİYAH mat fırın boya
  • 1.5mm metal malzeme
  • 4 Farklı ölçü seçeneğimiz mevcuttur
  • İsteğinizi ölçüyü ölçü kısmından seçebilirsiniz
  • Ölçü seçeneklerimiz
  • Ø 24 cm ( 240 mm )
  • Ø 49 cm ( 490 mm )
  • Ø 74 cm ( 740 mm )
  • Ø99 cm ( 990 mm )
  • Askı aparatı ile duvara kolay asma imkanı
  • Duvar ile ara mesafe 2cm
  • Dayanıklı, çevreye duyarlı ve kolay temizleme imkânı sunan dekoratif metal duvar tabloları uzun yıllar kullanabilirsiniz.
  • Özel tasarım metal duvar tablolarımızı duvara çivi ya da vida yardımıyla montaja gerek duyulmadan kolayca asabilirsiniz.
  • Vida ve Dubel Tarafımızdan yollanacaktırİç ve Dış mekan kullanımına uygundur
  • Yüksek kaliteli çelik malzeme ile çeliğin gücünü ve sağlamlığını tablolarımıza yansıttık

 

YAŞAM ÇİÇEĞİ KUTSAL GEOMETRİ;

 

Yaşam Çiçeği pek çok koruma alanı yaratan evinizi yüksek frekansa geçiren ve eve asacağınız tüm nazar boncuğu yada bilimum nazara karşı koruduğunu düşündüğünüz objelerden çok daha güçlü kutsal geometridir

Aynı zamandaher evde iki tane olmasının astrolojik olarak bolluk bereket verdiğine inanılır,

 

Yaşam Çiçeğinin desenleri evrendeki her şeyi oluşturan kutsal oranların çıkış noktasıdır. Aslında çember değil küredir. Kutsal geometriyle bağdaştırılır. Semavi dinlerin hepsinde kullanılmıştır. Bu kutsal geometri, kendimizin ve evrenin gerçeğine ulaşmakta bize yardımcı olur.

Yaşam Çiçeğinin çizimi sadece Mısır’da değil, dünyanın her tarafında bulunur. Dünyanın her yerinde de adı aynıdır: Yaşam Çiçeği Evrende başka yerlerde adı değişiktir. Evrenin önceliklidilidir: Saf şekil ve orantı. Yaşam Çiçeğine çiçek denilmesinin nedeni sadece çiçeğe benzemesinden değil meyve ağacının evrelerini temsil etmesinden dolayıdır da.En dış çember dahil, iç içe geçmiş 20 çemberden oluşur ve herşeyin sırrını içinde sakladığına inanılır. Resimlerde görülen şekiller kürenin iki boyuta indirgenmiş halidir. Üç boyutlu olarak hatta çok boyutlu olarak düşünülmelidir.

 

“Yaşam çiçeği içinde Platon’un 5 cismini ve Metatron’un Kübü’nü barındırır.” O şekiller de tüm varoluşu inşa ederler. Dünyanın çok farklı coğrafyalarındaki (Güney Amerika, Anadolu, Ortadoğu, Mısır, Asya, Uzak Asya, Afrika) arkeolojik çalışmalarda örneklerine rastlanmıştır. Türkiye’de, Burdur müzesinde bir lahit kapağında, Manisa müzesinde, Hacıbektaş-ı Veli türbesinde bir çeşmenin üstünde ve Efes antik kentinde Yaşam Çiçeği sembolleri mevcuttur. Evrenin ve yaşamın tüm kodunun ve başlangıcının bu sembolde gizli olduğuna inanılmaktadır.

 

Drunvalo Melchizedek “Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı” isimli kitabında bu sembolün Atlantis zamanında bilindiğini ve Atlantis’in çöküşüyle unutulmaması için Mısır’a taşındığını söylemektedir. Ayrıca Da Vinci’nin de sembolü kullandığını anlatır. Gaziantep’te bir kazıda sembole tekrar rastlanmıştır. Drunvalo Melchizedek‘in “Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı-1″ kitabından: Bütün evren bu kutsal küreden doğmuştur. Bu küre koşulsuz sevginin sembolüdür. Bizim DNA ve RNA mız bu holografik modelden türemiştir. Bizim hücrelerimizdeki en küçük atomik parçacığın modeli budur. Kadim Mayalar Yaradılışın matematiksel doğasını keşfettiler. Yaratılışın doğası 13 ve 20 sayılarının frekanslarını içeriyordu. 13 sayısı sembolik olarak daireyle, 20 sayısı da sembolik olarak kare ile ifade ediliyordu. Mayalarda Hunab K’u’nun sembolü daire içinde kare olarak gösteriliyordu. “Hunab K’u’nun anlamı ölçüyü ve hareketi verendir.” “Hunab “Allah” veya Yaradan ve K’u piramit demektir.” Mayalara göre bizim fiziksel bedenlerimiz de piramittir ve içinde Allah’ın gücü vardır. 13 ve 20 sayılarının gücü bizim içimizdeki Allah’ın gücünü uyandırıyor diyebiliriz. Bedenimizde 13 ana eklem mevcuttur: Ayak bileklerimiz, dizlerimiz, kalça eklemlerimiz, dirseklerimiz, el bileklerimiz, omuz eklemlerimiz ve boynumuz. 20 tane parmağımız vardır. Döllenme esnasında daire olan yumurtayı döllemek için yumurtanın etrafında muhakkak 13 sperm olması gerektiği tespit edilmiştir.

 

Eğer 20 parmağımızla 13 eklem hareketini toplarsak, bu 33 ederki bu bizim ışık bedenimizin sayısal ifadesidir. Omuriliğimiz 33 parçadan oluşur.13 sayısının tam merkezi 7’dir ve bu bizim 7 çakramızın işaretidir. Mayalara göre 7’nin gücünü kullanabilen 33’ün gücünü de kullanabilir. 13 ve 20 frekansları ay döngüleriyle, güneşle, galaktik zamanla ve dünya zamanıyla uyumludur. Ruhumuz bedenimizi hareket ettirmek için 13 eklemimizi kullanır. Bu frekans, Dünyamızın ve Galaksimizin doğal dönemleriyle uyumlu olduğu için 13 ve 20’nin olumlu tesirlerini hem organik yapımızda hem de boyutlar arası enerji akışlarına uyumda görürüz. Mayaların takvimine göre 13’üncü ışın, takvimdeki en yüksek titreşimdir; dönüşümü temsil eder. 20’nci işaret ”AHAU” ( IŞIK ), Solar Zihin hem fiziksel hem spiritüel olarak ışığın gizemini açığa çıkarır. Bu işaretlerin elverişli birleşmeleri gezegenimizin daha büyük bir IŞIĞA uyumlanma zamanına girdiğimizin göstergesidir.

 

ATLANTİS MANDALASI;

 

Atlantis şifa/enerjilendirme Mandalası (kendi başına zaten güçlü olan) Atlantis halka modeli ve enerji bedeninin hemen hemen tüm bölümlerini aktive eden renk halkalarının bir kombinasyonudur.

 

 Sadece mandalaya bakmak yaşam gücünü veya chi’yi, enerjiyi aktive eder. Bu “alet” ona bakarak ya da onu nesnelerin üzerine veya bedenin bölümlerine koyarak etkili olur.

 

 Mandalayı evinizde, ofisinizde vs. duvara asın.

 

Yorgunluk, stres, kaygılar, bas ağrısı kemik veya eklem agırıları, vesvese, gibi durumlarla sadece Atlantis Mandalanızla göz göze gelerek bile baş edebilirsiniz.

 

 Mandalaya baktığınızda içinizden “Bu durumun en yüksek hayrıma çözümlenmesine niyet ediyorum.” diye niyet edin. Şifa kaynaktan gelir, mandalalar araçlardır tıpkı bizler gibi. Bırakın Atlantis’in şifası ruhunuza, bedeninize, alanınıza ve hayatınıza yayılsın. Etkilerini deneyimledikçe şaşıracaksınız.

 

 Mandala ile uzaktan şifa da yapılabilir. Hastanın fotoğrafını iki mandalanın arasına koyun. Mandalalara ellerinizden 15 – 20 dakika enerji aktarın. Doğru niyet ve iyi bir dikkat gerekir, dualar şifayı büyük ölçüde güçlendirir. Hasta nerede olursa olsun, enerjiyi alır.

 

 Fotoğrafı mandalalar arasında, temiz bir yerde uzun süre bırakabilirsiniz. Hasta sürekli olarak enerji almaya devam eder. Hayvanlar için de aynı tekniği kullanabilirsiniz.

 Mandala ayrıca çiçeklerin ömrünü uzatır ve bitkiler daha çabuk büyür ve daha sağlıklı olur. 

 

SRİ YANTRA;

 

 Sri Yantra, tüm mantraların anası olarak kabul edilir. Diğer yantralar bu diagramdan türemiştir. Hassas bir manyetik güce sahip bu sembol, tüm problemlerinizi çözmenize ve yaşamınızdaki tüm olumsuzlukları gidermenize yardımcı olabilir. Sri Yantra'yı kullanan kişi daha yüksek bir bilinç düzeyi elde edebilir ve kendi realitesini yaratmaya başlayabilir. Bu sembolü kullanmak, yolunuzu tüm engellerden temizleyerek. Yaşamınıza huzur ve uyum getirir, sınırlarınızın ve korkularınızın ötesine geçmeniz için size enerji verir. Sri Yantra’nın gezegenlerin ve diğer evrensel faktörlerin yaydığı belirli kozmik dalgaları toplayan bir enerji deposu olduğu söylenir. Bu dalgaları pozitif titreşime dönüştürür ve daha sonra bulunduğu çevreye ve üzerinde taşındığı bedene ileterek olumsuz enerjileri temizler.

 

Kullanan kişinin hayatındaki sisli alanların açılmasını, maddi ve manevi anlamda bolluk bereketi çekmesini ve tüm kayıplarını kara dönüştürmesini destekler.

  

SEMBOLÜN DERİN ANLAMI

 

Sri Yantra’nın çevresindeki üç daire dünü, bugünü ve geleceği temsil eder. İlk halkanın içinde, tüm umut ve arzuların eksiksiz şekilde yerine getirilmesini temsil eden on altı nilüfer yaprağı vardır. Bu yaprakların 15’i, algı ve eylemin on organı (dil, burun, ağız, cilt, gözler, kulaklar, ayaklar, eller, kollar ve üreme organları) ile beş elementi temsil eder (toprak, su, ateş, hava ve boşluk). On altıncı yaprak ise, elemetleri ve elementlerin etkileşimini algılardan toplayan ve yorumlayan zihindir. İkinci halka da sekiz yaprak vardır. Her yaprak belirli bir aktiviteyi yönetir, konuşma, kavrama, hareket, atılım, zevk, tiksinti, çekicilik ve eşitlik. İç halkada iç içe geçmiş ilk üçgen kümesi yer alır. Yukarıyı işaret edenler eril prensibi temsil eder; aşağı doğru bakanlar ise dişil prensibi… En alttaki üçgenden başlayıp saatin tersi yönde gidersek bunlar: ajitasyon, arayış, cazibe, zevk, vesvese, hareketsizlik, serbest bırakma, kontrol, zevk, sarhoşluk, arzu, lüks, mantra ve dualitenin yok edilmesidir. Bir sonraki daire, en alttaki üçgenden başlayıp saat yönünün tersine doğru şöyle gider: İlk üçgen, tüm başarının vericisidir. Bir sonraki servet veren. Üçüncüsü, hepsini memnun eden faaliyetlerin enerjisidir. Dördüncü, tüm kutsamaların getiricisidir. Beşinci, tüm arzuların derecelendiricisidir. Sonraki tüm acıların giderilmesi. Yedinci, ölümün yatıştırıcısı olarak kabul edilir. Sekizinci, tüm engellerin kaldırıcısıdır.

 

Dokuzuncu, güzelliğin getiricisidir ve onuncu tüm iyi talihlerin vericisidir. Üçüncü çemberdeki on küçük üçgen yine en alttan başlayarak ve saat yönünün tersine giderek şöyle sıralanır: Her şeyi bilme, her şeye kadir olma, bağımsızlık, bilgi, tüm hastalıkların imhası, koşulsuz destek, tüm kötülüklerin ortadan kalkması, korunma ve tüm arzuların elde edilmesi. Dördüncü üçgenler çemberi, yine aynı noktada başlar ve saat yönünün tersine hareket eder ve şunları temsil eder: Sürdürme, yaratma, çözülme, zevk, acı, soğuk, sıcak ve eylem seçme yeteneği. erkez üçgenin ortasında saf bilinci ve varlığın orijinal halini temsil eden bir bindu noktası vardır.

 

 

 

TORUS;

Evrendeki tüm Madde, Döngü ve Titreşimlerin Frekans Dalgaları ile oluşturduğu yoğunlaşmış enerjidir. Kainatın bu boyutu, doğada fraktal olarak akan titreşimlerden oluşan holografik bir illuzyondur. Beş duyu ile algılanabilen düzlemin ötesinde Fizik, aslında dengeyi, karşıtları, kutupları, yin ve yang’ı ifade eden dalga fenomenlerinin üzerine kuruludur.

Torus, döngülerin dinamiklerini temsil eden arketipsel bir semboldür. Kendi kendisini sürekli yenileyen ve artıran sonsuz bir enerji modelidir. Bu enerji modelinin temel sistemi, çift kutuplu çekim alanı kullanılmasına dayanır. Çift kutbun birbiri arasında yarattığı etki sürekli olarak harcanılan enerjiden daha fazlasını üreterek kendi kendine devam eder. Bu kutupluluğun yarattığı enerjinin döngüsüne TORUS enerji modeli adı verilir.

Torus şekli, matematiksel bir örüntü olarak da formüle edilmiştir. Bir elmanın, bir simidin, bir donut’ın şekli torustur. Torus şekli, yaşam içeren canlı tüm elemanların üzerinde mevcuttur. İnsanın, bitkilerin, dünyanın, gezegenlerin, güneş sisteminin, hücrelerin ve atomun üzerinde torus örüntüsü vardır. Torus örüntüsü içindeki enerji, merkez etrafında daireler çizerek bir uca akar ve diğer uçtan çıkar. Kendini ayarlayan kaotik bir sistemdir ve dengelidir. Yani merkezdeki enerji, bir uçta sonsuza uzanan bir karadelik, diğer uçta tam tersi yönde akış varmış gibi davranır.

 

Tesla’nın bulduğu ve Sanayici Morgan tarafından sabote edilen serbest enerji sistemi Torus modeline göre hazırlanmıştı Her şeyin özünden (spirit) kaynaklanan ışımayı ve onun oluşturduğu döngüsel elektromanyetik alanı tanımlamada kullanılan torus enerji modeli, kendini ‘çakra’ olarak bilinen psişik enerji merkezlerinin yapısında da gösterir. Tepe ve Ayak Bölgeleri arasındaki manyetik enerji ve data akışının merkezini ise Kalp bölgesi oluştur. Kalbin taşıdığı yüksek manyetik alanın tespit edilmesi, bedenin etrafındaki torus manyetiğini açıklamak için önemli bir delildir. Torus aynı zamanda bilinçdışı alanın yapısını da oluşturur; nefes alıp verme döngüsüne tekabül eder; ezoterik olarak sonsuz yaşam döngülerini ve kainattaki bağlantılılığı sembolize eder.

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.